Eski Türklerde ölen kişiler için yapılan cenaze törenlerine yuğ ya da yoğ töreni adı verilir. Attila, Bilge Kağan, Alp Er Tonga gibi önemli Türk hükümdarlarının adına bu törenler düzenlenmiştir.
Divanü Lûgat-it Türk adlı eserde yoğ kelimesi ölü gömüldükten sonra, üç veyahut yedi güne kadar verilen yemek olarak geçmektedir. Ölü için yemek vermek ise yoğlamak olarak geçmektedir. Başlıca amacı ölü yemeği vermek olan Yuğ törenleri, ağıt yakmak, yüz yırtmak, saç kesmek, at koşturmak gibi uygulamaları da içermektedir.
Türklerde Cenaze Törenleri Bağlamında Mevlid Okuma Geleneği (2008) adlı çalışma Türk topluluklarında uygulanan cenaze törenleri ve özellikle cenaze için yemek verme geleneğini ayrıntılı olarak incelemektedir.[1] İslâmiyet sonrası dönemde bu gelenek İslâmî bir hüviyet kazanarak devam etmiştir.
Günümüzde ölen kişi için belirli günlerde yemek verme geleneği İslâmiyet öncesine ait bir uygulamanın devamıdır. Kazak ve Kırgız Türklerinde aş yani yoğ töreni günümüzde de devam etmektedir. Uygur Türklerinde, Kırım Türklerinde, Kumuklarda, Avarlarda, Nogaylarda, Azerbaycan Türklerinde ve Türkiye’de halen devam etmektedir.
Dağıtılan yemekler bölgelere göre çeşitlilik gösterse de yiyeceklerin çeşidi ve dağıtma günleri benzerlik göstermektedir. Genel olarak yemek dağıtım günleri 3, 7, 20, 40, 52 ve sene-i devriyede yapılmaktadır. Fakat Avarlarda ilk verilen yemek ölü defnedilmeden düzenlenir. Sadaka denen bu yemek bazen mezarlıkta da yenebilir. Kumuklarda yas evi sahipleri ölü aşı pişirerek tören yapılır. Nogaylarda ölünün yedinci günü yağ kızartılarak yiyecekler hazırlanır. Çerkezlerde cenaze defin işi tamamlanıncaya kadar ev halkı bir şey yemez. Dördüncü gün, un ve yağdan yapılan lokum denilen yiyecek dağıtılarak tören yapılır. Belirli günlerde yemek dışında helva dağıtma geleneği bugün Anadolu’nun birçok yöresinde olduğu gibi diğer Türk topluluklarında var olan bir uygulamadır.
Doğal olarak İslâmiyet’in kabulünden sonra İslâmiyet öncesi dönemden kalma geleneklerde bazı değişiklikler olmuştur. Ölü yemeklerine kuran okuma ve dua etme ilave edilmiştir. Ve ağıt yakma geleneğine Kuran okuma eklenmiştir.
Yemek verme geleneği Anadolu’nun her yerinde görülür. Yemekten başka helva veya başka yiyecekler ikram etme geleneği de devam etmektedir. Diğer Türk topluluklarında yapılan yoğ törenlerinin yerini Anadolu’da mevlid okutma almıştır. Ölümün 40. Ve 52. Gününde yapılan mevlid töreni dışında ölüm yıl dönümünde de mevlid okutulur ve şeker dağıtılır. Ancak Anadolu’nun birçok yerinde Mevlid törenlerinde, yemek ikram edilmektedir.
Kansız kurban çeşitlerinden biri sayılan saçı âdeti de mevlid törenlerinde gerçekleşir. Saçı, çeşitli otların içinde bekletildiği suyun Mevlid töreni sırasında dinleyicilere serpilmesi veya saçılmasıdır. Bazan de su yerine mevlid şekeri saçılır. Fakat mevlid okuma geleneği gibi diğer Türk topluluklarında ve Alevi geleneğinde görülmez.
[1] Bayat, Fuzuli - Muhammet Nurullah Cicioğlu Türklerde Cenaze Törenleri Bağlamında Mevlid Okuma Geleneği, Manas Sosyal Araştırmalar Dergisi = Manas Journal of Social Studies, 2008, cilt: X, sayı: 19, s. 147-155